BU ÜLKE ZİHİNSEL BİR DEVRİM YAŞIYOR

Adıyamanlılar Vakfının Ocak ayı burs töreninde Üniversite öğrencilerine “Demokratik Açılım” ile ilgili konferans veren Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, Türkiye'de 80 yıldır değişmeyen zihinsel yapıda  bir devrimin yaşandığını kaydederek, şuana kadar neşter vurulmayan ve sürekli aynı cümlelerle ifade edilen sorunlara neşter vurulduğunu, dolayısıyla da toplum olarak bu önemli sürece herkesin katkı sağlaması ve anaların göz yaşını dindirmek için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti. Çiçek, "Evin içindeki huzuru sağlayamazsak, evin dışındakiler bizi dinlemez" dedi..
İslam’ın zekâtı olduğu gibi bilginin de zekâtı olduğuna vurgu yapan Nevzat Çiçek, Türkiye'de ve dünyada özelikle siyasal manada yaşanan gelişmeleri yakinen takip etmenin Üniversite öğrencisinin görevi olduğunu, gelecek adına da bu öğrencilerin görevlerinin farkında olması gerektiğini söyledi. Çiçek, “AK parti hükümetinin 2009 yılı içerisinde başlatmış olduğu "Demokratik Açılım" yaşanılır ve gelişmeye müsait olan ülkemizin refahı ve mutluluğu için artık kaçınılmaz olmuştur. Hiç kuşkusuz bu ülkenin temel meselesi "Kürt Sorunu" ve "İrtica" meselesi üzerinden perdelenmiştir.  Dile kolay, tam 25 yıldır bu ülkede kan ve gözyaşı dinmek bilmedi. Ülkemizin en büyük kaynakları bu kan ve gözyaşına harcandı. Devletin resmi rakamlarına göre, 300 Milyar Dolar para harcandığı belirtiliyor. Bu paralarla binlerce okul, binlerce köprü ve binlerce hastane yapılırdı. Sadece 2005 yılından bu güne bu şiddet nedeniyle ağacını, hayvanını, evini kaybeden insanlara 3 milyar dolar para ödendi. Yazık değil mi? Dikkat ederseniz ki, ne zaman bu ülkede huzur zemini oluştuysa hemen "İrtica" ve "Kürt Sorunu" üzerinden farklı bir gündem ve gerginlikler yaratılıyor. Dolayısıyla da toplumu rahatsız eden bir kısım insana imtiyaz sağlayan ve onların varlık nedeni olan bu sorunlar bitirilmeden bu ülkede huzur ve gerçek demokrasi sağlanamaz." şeklinde konuştu.

Aslında bu adımın daha önce atılması gerektiğini fakat zararın neresinden dönülürse kar olduğunu ifade eden Çiçek,  " Hakikaten “Demokratik Açılım” neden geldi?  Niçin geldi?  Bu açılım gereklimiydi? Doğrusu bana kalırsa geç bile kalındı diye söylerim. Ancak her şeye rağmen ülkemizin geleceği ve istikrarı için hayırlı olacağına inanıyorum. Sonuçta 25 yıldır devam eden bir yangın var. Önemli olan bu yangının söndürülmesidir. Tabiî ki bu süreç hükümet için zor bir karardı. Ya bütün riskleri göz önüne alıp bu şiddeti sona erdirecekti, ya da hiçbir riske girmeyip şiddet sürsün diyecekti. Ancak AK parti bu önemli sorunu bütün riskleri göz önüne alarak barışçıl yolda çözmeye karar verdi. Bir tarafta hükümet bu yangını sündürmeye çalışırken, diğer tarafta da birileri hükümeti yok etmek için şiddeti ve olayları yoğunlaştırıp hükümeti bu manada köşeye sıkıştırmaya çalışıyor” dedi.
 
Aslında bu açılımın ismi “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesidir”              
Ak Parti hükümetin başlatmış olduğu bu açılımın isminin “Milli Birlik ve Kardeşlik” projesi olduğunu kaydeden Nevzat Çiçek, “Burada açıkça şunu söyleyebilirim ki Recep Tayyip Erdoğan liderlik vasfını kullanarak bu süreçte kendine yakışanı yapmıştır. Bunu yapmamış olsaydı belki bugün olmayabilirdi. Çünkü rahmetli Turgut Özal da bir rapor hazırlamıştı. Daha sonra Adnan Kahveci de hazırladı. Ama sadece raporu hazırlamakla kaldılar. CHP de rapor hazırladı ancak bugün hazırladığı raporu açıklama cesareti bile gösteremiyor. Hükümet bu manada güzel bir girişimde bulunarak bu açılımı devlet projesi haline getirdi. Bunu başarmak içinde büyük bir efor sarf etti. Sivil Toplum Kuruluşlarından, Bürokratlara, Bilim Adamlarından, Aydın insanlara, Basın mensuplarından şehit ailelerine kadar görüşleri almadığı kimse kalmadı. Daha doğrusu konuyla alakalı yapması gereken her şeyi görüşmelerle yaptı” dedi. Hükümetin somut projeleri toplumun önüne koyma konusunda geç kaldığını ifade eden Çiçek, "Bu somut adımlar ivedi bir şekilde kamuoyunun önüne getirilirse toplum yapılan işi daha iyi anlayabilir" dedi.   
 
Bu ülkede Kan ve Gözyaşı artık dinmelidir      
Programın sonunda konuyla alakalı öğrencilerin sorunlarına açıklık getiren Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, bu ülkede hala kan ve gözyaşının devam etmesi isteyen insanlar olduğunu bunu isteyen insanlar ülkemizin iç barışını gölgelemeye çalıştıkları gibi huzur ve istikrarımızı da baltalayama çalıştıklarını söyledi. Çiçek, “Başlatılan bu zihinsel devrimle birlikte 25 yıldır dinmek bilmeyen anaların gözyaşlarının artık son bulacağını umut ediyorum. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını herkesin özgürce düşüncelerini dile getirebileceği, huzur ve güvenle yaşayabileceğiz bir Türkiye hepimizin tek arzusudur” dedi. Çiçek, gelinen noktada eskiye oranla çok iyi yerde olduklarını ancak eksiklikler ve eleştirilerin sürece olumlu katkı vermesi gerektiğini ifade ederek, "Bu süreç kâğıt üzerinde ifade edilebilecek bir şey değil. Sürecin kendisi zorlu ve geçmişi itibariyle de kanlı. Eğer bu ülkenin insanları bir birlerini anlama noktasında gönüllerini bu işe açarsa bunu inşallah toplum olarak başarabileceğiz." dedi.
 
Abdulgani Tekin; “Onurumuzdan ve Haysiyetimizden asla ödün vermeyiz”
Adıyamanlılar Vakfı Başkanı Nevzat Bayhan, Adıyamanlılar Vakfı Genel Müdürü Hüseyin Gözgü, Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, Burs Komisyonu Başkanı Hüseyin Oral, Mali ve İdari İşler Komisyonu Başkanı Ramazan Aksoy, İşadamı Komisyonu Başkanı Ömer Özkartal, Eğitim ve Kültür Komisyonu Başkanı Abdulgani Tekin, Psikolog Nabi Selçuk, Yönetim Kurulu Üyeleri ve öğrencilerin katıldığı burs töreninde programın sunuculuğunu yapan Eğitim ve Kültür Komisyonu Başkanı Abdulgani Tekin, konuşmasına 18 Ocak 2010 Pazartesi günü Kanal D televizyonunda yayınlanan “Arka Sokaklar” dizisinde kızına tecavüz eden bir babanın “Adıyamanlıyım” diyerek Adıyamanlıların onur ve şerefiyle oynayan şahsı ve kanal D Televizyonunu kınayarak söze başladı. Tekin, “Burada kötü bir rol sergileyerek Adıyaman’ın ismini karalaması büyük bir terbiyesizlik olarak algılayıp lanetliyoruz ve kınıyoruz. Unutmamalıdır ki Adıyamanlılar olarak her şeyden ödün verebiliriz ama onurumuzdan ve haysiyetimizden asla ödün vermeyiz” diyerek bütün Adıyamanlıların, Sivil Toplum Kuruluşların ve Öğrencilerin bu konuyla ilgili şikâyetlerini gerek RTÜK kanalıyla “ALO RTÜK 444 11 78” veya bizeyazin@kanald.com.tr adresine e-mail atarak tepki göstermelerini istedi.
 
Nevzat Bayhan; “Gençlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz”
Burada Kanal D Televizyonunda “Arka Sokaklar” dizisinde yaşanan rezaleti kınayarak sözlerine başlayan Adıyamanlılar Vakfı Başkanı Nevzat Bayhan ise; şahsın Adıyaman için kabul edilemeyecek bu yakıştırma ile rol yapması bütün Adıyamanlıları rencide ettiğini ve burada yaşanan olayı esefle kınadığını” belirtti. Bayhan, “Özelikle bizimle dalga geçmeye çalışan insanlara gereken insanlık örneğini göstermek her zamanki görevimiz olacaktır. Can bedenden olduğu müddetçe gençlerimize önem vermeye ve sahip çıkmaya devam edeceğiz. Birbirimizle olan iletişim bağını çok daha güçlü kılmak için hep birlikte gayret sarf etmeliyiz. İnsanların dillerine dinlerine, kültürlerine her zaman saygımız var. Tarih boyunca birçok medeniyetlere başkentlik yapan Adıyaman’ımızın var olan bu güzelliklerini korumak ve yaşatmak hepimizin öncelikli görevidir” diyerek panele konuşmacı olarak katılan Gazeteci Nevzat Çiçek’e ve burs törenine katılan vakıf yöneticilerine ve öğrencilere teşekkür etti.
 
Ömer Özkartal; “Amacımız Manevi Duyguların Yaşatılmasıdır”
Öğrencilere ders çalıma ve başarılı olmanın yollarıyla ilgili bazı ipuçları vererek nasihatte bulunan İşadamları Komisyonu Başkanı Ömer Özkartal, “Ayda bir kez de olsa burs vesilesiyle bir araya gelmemizin nedeni sadece para vermek değildir. Önemli olan manevi duygularımızın yaşatılması, birlik ve beraberliğimizi iyi noktalara nasıl getirmemizdir. Önemli olan zor koşullara karşı mücadele etmek ve gençlerimize hangi yönden nasıl ve ne şekilde fayda olabilmemizdir. Böylece manevi duygularımızın yaşatılması için hep beraber mücadele örneğini sergilememiz lazım” dedi.

Son Eklenenler